Çiçek Tarihi

Önceki İçerikİpek Yolunun Hikayesi
Sonraki İçerikŞarabın Tarihi

Andrew Marwell’den Robert Herrick ve Shakespeare’e pek çok şair şiirlerinde kur yaparken, “bugün güzel bir çiçeksin, yarın solup gideceksin, zamanın değerini bil, benimle birlikte ol” babında dizeler yazmışlardır. Çiçek-böcek deyip geçmeyin, hafif konu değildir çiçek. Toplumlar çiçeklerin etrafında kültürlerini oluşturmuş, çiçeğin evrensel bir simgesi ve fonksiyonu olmuştur.

Cambridge Üniversitesinin Antropoloji profesörü Jack Goody The Culture of Flowers adlı zengin kitabı bize antik Mısırdan günümüze çiçeklerin sosyal ve dini hayattaki yerini anlatır ve ister istemez antropoloj, etnografi, kültür ve estetik tarihi, tarı, sosyal sınıflar ve ekonomi gibi konulara girer. Ticaret ve iletişim yoluyla kıtalar arasındaki çiçek yolculuklarını ve savaşlarını anlatır. Goody “çiçek nedir” sorusuna cevap ararken klasik batı bakışını yerip Doğu’nun kültüre yaptığı muazzam katkıdan bahsediyor. Ama Beşir Ayvazoğlu’nun Güller Kitabında da belirttiği gibi Goody ister istemez doğuyu yazarken biraz yüzeysel kalıyor. İslam kültüründe çiçek bölümünde Lady Montague’nun şark mektuplarındaki çiçek göndermelerinden yararlanmış sadece. Oysa Osmanlı edebiyatı gül ve karanfil kokar, çiçekler metinlerden ve kadın mezar taşlarından taşar. Şayet çiçek ve bahçe tarihine meraklıysanız Goody’nin kitabını Beşir beyin kitabıyla tamamlayabilir, Doğu ve Batıdaki botani tarihini böylece hatmedebilirsiniz.

Gül

Doğuda da batıda da gül aşkın, tutkunun, kadının ve daha pek çok güzelliğin vücut bulmuş hali olarak resmedilir. Tasavvuf felsefesinde gonca halindeki gül birliği temsil eder, açılmış gül ise birliğin açılmış halidir. Dolayısıyla Gül bahçesi gönülün açıklığını, kirden arınıp ilahi güzelliğe yaklaştığı durumdur.

Beyaz gül: masumiyeti Kırmızı gül: aşkı Pembe gül: sana aşık oluyorum demeyi Sarı gül: sıcak sevgiyi Mor gül: ilk görüşte aşkı ve büyülenmeyi temsil eder. Mersedes gülü: melankoliyi Siyah gül genellikle ölümü sembolize edip cenazelerde kullanılsa da tarot kartındaki ölüm gibi aslında yeni başlangıçları da işaret eder. Sonuçta ölüm pek çok toplum için yeni bir maceranın başlangıcıdır.

Lale

Tahmin edileceği üzere beyaz gül gibi beyaz lale de saflığı ve temizliği sembolize ediyor. Kırmızı lale seni seviyorum demek. Sarı lale umutsuz aşk ve gerginliği anlatsa da bugün geçmişin negatif anlamları değişmiş, güneş gibi bir neşeyi temsil etmeye başlamıştır. Pembe lale anlayış Turuncu lale mutluluk ve hayranlık demek.

Menekşe

Çoğu kültürde sonsuz aşk, tevazu ve masumiyeti temsil eder. Artemis’in bakirelerinden bir nymph Artemis’in ikizi Apollo tarafından kovalanırken avcı bakire tanrıça Artemis kızı korumak için bir menekşeye dönüştürmüştür. Böylece menekşe iffetin sembolü haline gelmiştir.Melek Cebrail Meryem anayı ziyaret edip oğlu olacağını müjdelediğinde bakirenin yanında menekşelerin açtığına inanılır. Dolayısıyla menekşe bakire Meryemin tevazusunu temsil eder.

Karanfil

Kimileri karanfillerin Yunan tören taçlarında kullanılmış olduklar için, onun ‘coronation’ (taç giyme töreni) kelimesinden geldiğine inanır. Kimileriyse ilk karanfillerin pembe olduğu için, onun et anlamına gelen Latincedeki ‘carnis’ yani tenin pembemsi renginden çıktığına inanmaktadırlar.Dolayısıyla karanfil anne sevgisini ve acıyı temsil eder. Zaman içinde karanfil çekicilik ve sevgiyi de sembolize etmişlerdir. Şaşırmayacaksınız: Beyaz karanfil: saflığı Kırmızı karanfil sevgiyi Pembe karanfil içtenliği Sarı karanfil hüznü (ki Fransızların sarı krizantemiyle birlikte cenaze çiçekleridir hala)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz